Çimento ihracatı, pek çok ülkenin ekonomik gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır. İnşaat sektörü için temel bir malzeme olan çimento, altyapı projelerinin ve konut inşaatlarının vazgeçilmezi durumundadır. Ekonomik büyüme, özellikle inşaat sektörünün gelişimine bağlı olarak hızlanmakta ve bu durum, çimento talebinin artışını beraberinde getirmektedir. Küresel ölçekte çimento pazarında yaşanan büyüme, firmaların yeni pazarlara yönelmelerine ve mevcut pazarların cazibesinden yararlanmalarına olanak tanımaktadır.
Suriye, son yıllarda uluslararası ticaretin dikkat çeken pazarlarından biri olmuştur. İç savaşın ardından yeniden yapılanma sürecine giren Suriye, inşaat sektöründe önemli bir gelişim süreci yaşamaktadır. Bu durum, çimento talebinde büyük bir artışa neden olmuştur. Suriye’de konut, altyapı ve ticari alanların yeniden inşası için gerekli olan çimento, uluslararası ihracatçı firmalar için büyük fırsatlar sunmaktadır. Suriye pazarındaki büyüme, yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çekmekte ve dolayısıyla çimento sektöründe yeni iş birlikleri ve iş fırsatları doğmaktadır.
Ayrıca, çimento ihracatının uluslararası ticaretteki yeri de önemlidir. Ülkeler, dış ticaret dengelerini olumlu yönde etkileyebilmek amacıyla çimento ihracatına yönelmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkeler, çimento ihracatının çeşitli sosyo-ekonomik avantajlarından yararlanarak ekonomik istikrarlarını artırmayı hedeflemektedir. Bu bağlamda, Suriye’deki çimento talebinin artışı, sadece yerel pazar için değil, global pazarlar için de büyük bir ekonomik fırsat oluşturmaktadır.
Suriye, son yıllarda ağır bir savaş döneminden geçerek, ekonomisini ve altyapısını yeniden inşa etme çabası içine girmiştir. Bu çabalar, ülkenin çimento ihtiyaçlarının artmasına yol açmakta, aynı zamanda inşaat sektörünün gelişimini de etkilemektedir. Savaş sonrası yeniden yapılanma süreci, Suriye’nin çimento talebini önemli ölçüde artırmıştır. Ülkedeki altyapı projeleri, yol ve köprü inşaatları gibi çeşitli inşaat faaliyetlerinin yeniden başlatılması, çimento ithalatına yönelik büyük bir ihtiyaç doğurmaktadır.
Suriye’nin inşaat sektörü, mevcut altyapısal hasarlardan dolayı büyük bir gelişim potansiyeline sahiptir. Yıkılan binaların yerine yeniden inşa edilecek yapılar, ayrıca kamu tesisleri ve sosyal konut projeleri, önemli bir çimento talebi yaratmaktadır. Bu durum, potansiyel ihracat fırsatlarını beraberinde getirmektedir. Uluslararası yardım programları da bu süreçte büyük rol oynamaktadır; özellikle uluslararası kuruluşların desteklediği projeler, çimentoya olan talebin artmasına katkıda bulunmaktadır.
Bununla birlikte, Suriye pazarında çimento ihracatı gerçekleştiren firmaların karşılaşabileceği zorluklar da bulunmaktadır. Güvenlik durumu ve siyasi istikrarsızlık, ticaret süreçlerini zorlaştırmakta ve riskleri artırmaktadır. Ayrıca, sınırlı ulaşım imkanları ve yetersiz altyapı, çimentonun dağıtımında zorluklar yaratmaktadır. Bu aşamada, iş yapma şekilleri üzerinde yeniden düşünmek ve esnek stratejiler geliştirmek, firmalar için hayati öneme sahip olmaktadır.
Türk çimento sektörü, uluslararası pazarlarda güçlü bir oyuncu olarak dikkat çekmekte ve bu durum, Suriye gibi önemli bir pazarda da kendini göstermektedir. Türkiye’nin coğrafi konumu, çimento üretimi için gerekli olan doğal kaynakların bolluğu ve gelişmiş altyapısı, Türk çimento firmalarının Suriye’deki varlığını güçlendiren temel faktörler arasında yer almaktadır. Suriye, son yıllarda inşaat sektöründeki yeniden yapılanma çabaları ile Türk çimento ihracatçıları için önemli fırsatlar sunmaktadır. Bu süreçte, Türk çimento markalarının kalitesi ve maliyet avantajları, sektördeki rekabet gücünü artırmaktadır.
Türk çimento sektörünün Suriye pazarındaki varlığı, yalnızca ekonomik olarak değil, aynı zamanda stratejik açıdan da büyük önem taşımaktadır. Suriye’nin, savaş sonrası yeniden inşa sürecine girmesi, Türk çimento firmaları için yeni iş fırsatları yaratmaktadır. Türk firmaları, Suriye’nin inşaat sektörünün ihtiyaçlarını karşılayarak, varlıklarını daha da güçlendirmekte ve pazar payını artırmaktadır. Türk çimento sektörünün sunduğu modern tesisler ve ileri üretim teknikleri, Suriye’deki rakiplerine karşı önemli bir avantaj sağlamaktadır.
Bununla birlikte, Türk çimento firmalarının Suriye pazarındaki varlığı bazı zorluklarla da karşı karşıya kalmaktadır. Siyasi istikrarsızlık, yerel rekabet ve lojistik sorunlar bu zorluklar arasında sayılabilir. Ancak, Türk çimento sektörünün yenilikçi stratejileri ve adaptasyon yetenekleri, bu zorlukların üstesinden gelinmesine yardımcı olmaktadır. Sonuç olarak, Türk çimento sektörünün Suriye pazarındaki rolü, mevcut fırsatlar ve zorluklar açısından değerlendirildiğinde, önemli bir öneme sahip olmaya devam etmektedir.
Suriye’ye çimento ihracatı yapmak isteyen firmaların, belirli gereksinimler ve adımları takip etmesi zorunludur. İlk olarak, ihracatçıların ilgili ticaret odası ve sanayi dernekleri aracılığıyla gerekli belgeleri temin etmeleri gerekmektedir. Bu belgeler genel olarak ihracatçı belgesini, ürün analiz raporlarını ve sağlık sertifikalarını kapsamaktadır. Özellikle çimento gibi inşaat malzemeleri için kaliteli kontrol belgeleri büyük önem taşır.
Bunun yanı sıra, ihracat prosedürlerinde ticari faktörler ve yasal düzenlemeler de dikkate alınmalıdır. Suriye’nin ithalat düzenlemeleri ve gümrük süreçleri hakkında güncel bilgi edinilmesi, sorunsuz bir ihracat süreci için kritik bir adımdır. Zira, bu süreçte karşılaşılabilecek yasal engeller, ihracatçılar için zaman ve maliyet kaybına yol açabilir. İhracatçıların, Suriye’de faaliyet gösteren yerel ortaklarla iş birliği yaparak bu engelleri aşma konusunda fayda sağlaması mümkündür.
Logistik süreçler de çimento ihracatının önemli bir parçasıdır. Çimentonun taşınması, güçlü ambalaj ve uygun taşıma yöntemleri ile gerçekleştirilmelidir. Karayolu, deniz yolu veya hava yolu gibi taşıma seçenekleri, ihracatçının bütçesi ve zaman hassasiyetine göre değerlendirilmelidir. Nakliye öncesi sözleşmelerin ve ion adet dostluklarının düzenlenmesi, olası sorunların önlenmesine yardımcı olur.
Suriye’ye çimento ihracatı, doğru belgeler, yasal süreçler ve etkili lojistik yönetimi ile başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilir. İhracatçıların, bu unsurları dikkatle analiz etmesi önem arz etmektedir. Hem fırsatları değerlendirmek hem de engelleri aşmak için proaktif bir yaklaşım sergilemek, ihracat başarılığını artıracaktır.
Suriye’ye çimento ihracatı, Türk firmaları için önemli ekonomik fırsatlar sunmaktadır. Ülkenin yeniden inşa süreci, özellikle inşaat sektöründe büyük bir talep yaratmaktadır. Bu talep, çimento gibi temel inşaat malzemelerine yönelik artan ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır. Düşük maliyetli üretim imkânları sayesinde, Türk çimento üreticileri, rekabetçi fiyatlarla Suriye pazarında yer alabilirler. Ayrıca, yüksek kar marjları elde etme potansiyeli, ihracatçı firmaları bu pazara yönlendiren bir diğer faktördür. Üretim alanında sahip olunan tecrübe ve teknolojik donanım, hızlı ve verimli bir şekilde kapasite artırma imkanı sunarak, Suriye pazarının avantajlarından yararlanmayı mümkün kılmaktadır.
Bununla birlikte, Suriye’ye çimento ihracatında çeşitli finansal riskler de bulunmaktadır. Bölgedeki politik istikrarsızlık, dövizin dalgalanması ve piyasa belirsizlikleri, ihracatçıların karşılaşabileceği temel zorluklar arasında yer alır. Özellikle döviz kurlarındaki aşırı değişim, maliyetleri etkileyerek kar marjlarını düşürebilir. Ayrıca, pazara girişte karşılaşılabilecek yasal engeller ve gümrük prosedürleri, Türk firmalarının girişimlerini zorlaştıran bir diğer etken olabilir. İhracat sürecinin her aşamasında yaşanabilecek gecikmeler, finansal planlamaları olumsuz yönde etkileyerek riskleri artırır.
Sürdürülebilir bir şekilde bu fırsatları değerlendirmek için, ihracatçı firmaların hem ekonomik fırsatları hem de potansiyel riskleri dikkatlice analiz etmeleri gerekmektedir. Bu dengeyi sağlamak, Suriye pazarındaki başarıyı garantilemede kritik öneme sahiptir.
Suriye çimento pazarında rekabet durumu, hem yerel hem de uluslararası firmaların stratejileri ve pazar payları açısından incelenmesi gerekmektedir. Yerel üreticilerin, Suriye’deki inşaat sektöründeki büyüme fırsatlarından nasıl yararlandığını anlamak önemlidir. Yerel firmaların genellikle daha düşük maliyetli üretim yapabilmesi, onlara önemli bir rekabet avantajı sağlamaktadır. Özellikle, yerel firmaların altyapıya yönelik projelerdeki etkin rolleri, pazarın dinamiklerini belirlemektedir.
Uluslararası firmalar ise, genellikle daha geniş bir pazara erişim ve gelişmiş teknoloji sunma yetenekleriyle dikkat çekmektedir. Bu firmalar, genellikle daha yüksek kaliteli ürünler sağlama amacı taşırken, maliyetlerin de kontrol altında tutulması gerekmektedir. Suriye’de faaliyet gösteren uluslararası firmaların pazar payları, yerel üreticilere göre daha düşük olabilmektedir, ancak bu durum sürekli değişen ekonomik koşullar ve pazar talepleriyle şekillenmektedir.
Türk firmaları, Suriye pazarındaki yerlerini güçlendirmek için hem kaliteli ürünler sunmalı hem de fiyat rekabetinde stratejiler geliştirmelidir. Suriye’deki yapı ve inşaat projelerinin büyümesi, Türk çimento üreticilerinin buradaki pazar paylarını artırma konusunda olumlu bir fırsat sunmaktadır. Ancak, bu süreçte yerel firmaların rekabetini de dikkate almak gerekecektir. Türk firmalarının, güçlü marka bilinirlikleri ve teknolojik yenilikleri ile pazara girmeleri, Suriye’de kalıcı bir varlık oluşturma konusunda avantaj sağlayabilir.
Sonuç olarak, Suriye çimento pazarındaki rekabet yapısı, yerel ve uluslararası rakiplerin stratejilerini anlayarak etkili bir analiz gerektirmektedir. Türk firmalarının bu rekabet ortamında nasıl bir pozisyon alacağı, pazardaki fırsatları değerlendirmeleri ile doğrudan ilişkilidir.
Suriye’ye çimento ihracatı, Türk firmalarına birçok fırsat sunmakla birlikte, zorlu koşullarla da mücadele etmeyi gerektirmektedir. Türkiye’deki bazı inşaat malzemesi üreticileri, bu pazarda elde ettikleri başarı ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Bu firmalar, yenilikçi stratejiler geliştirerek hem rekabet avantajı sağlamış hem de mevcut zorlukları aşmayı başarmıştır.
Öncelikle, etkili pazar analizi yaparak, inşaat sektöründeki talep trendlerini takip eden Türk firmaları, ihtiyaca yönelik çözümler geliştirmiştir. Örneğin, bir firma, müşterileri ile yakın işbirliği içinde kalarak, onların projelerine özel çimento türleri geliştirmiştir. Bu yaklaşım, firmaya sadece pazar payını artırmakla kalmayıp, müşteri güvenini ve sadakatini de pekiştirmiştir.
Bunun yanı sıra, lojistik süreçlerine yönelik yapılan yatırımlar da dikkat çekici bir strateji olmuştur. İhracat noktalarındaki zorlukları minimize etmek için, bazı firmalar modern taşıma sistemleri kullanarak, ürünlerini daha etkin bir biçimde Suriye’ye ulaştırmayı başarmıştır. Bu sayede, kaliteyi korurken teslimat sürelerini azaltmak mümkün olmuştur.
Ayrıca, rekabeti artıran bir diğer unsur ise, sürdürülebilirlik ve çevre dostu üretim yöntemlerine yönelmektir. Bu alanda lider firmalar, hem çevresel etkilerini düşürmüş hem de sosyal sorumluluk projeleri aracılığıyla marka imajlarını güçlendirmiştir. Örneğin, geri dönüştürülen malzemeler kullanarak ürettikleri çimentolar, hem maliyet avantajı sağlamakta hem de çevre dostu bir seçenek sunmaktadır.
Son olarak, Türk firmalarının Suriye pazarındaki başarısını etkileyen bir diğer faktör ise, güçlü bir yerel partner ağı oluşturmuş olmalarıdır. Yerel iş ortakları ile yapılan iş birlikleri, siyasi ve ekonomik belirsizliklerin azaltılmasına katkı sağlamış, risk yönetimini daha etkin bir hale getirmiştir. Bu stratejik adımlar, firmaların Suriye’deki zorlu koşullara adaptasyonunu kolaylaştırmıştır.
Çimento üretimi, inşaat sektörünün temel bileşenlerinden biri olmasına rağmen, çevresel etkileri açısından ciddi endişeler doğurabilir. Özellikle sera gazı emisyonları, enerji tüketimi ve hammadde kullanımı açısından çimento, dünyada en çok zararlı etkilere neden olan endüstriler arasında yer almaktadır. Bu bağlamda, Suriye’ye çimento ihracatı gerçekleştiren firmaların, sürdürülebilirlik ilkelerini benimsemeleri büyük önem taşımaktadır.
Sürdürülebilirlik, çimento üretiminde yalnızca maliyetleri düşürmekle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda çevreye olan olumsuz etkileri azaltma potansiyeline de sahiptir. Bunun için, üretim süreçlerinde yenilikçi teknolojilerin entegre edilmesi ve enerji verimliliği arttırıcı yöntemlerin uygulanması gerekmektedir. Örneğin, alternatif yakıt kaynakları kullanımı, karbon ayak izini minimize etmek adına faydalı bir strateji olabilir. Ayrıca, atık malzemelerin geri dönüştürülmesi, doğal kaynakların korunması açısından önemlidir.
İhracatçıların, sürdürülebilirlik konusunda toplumsal normları gözeterek çalışmaları, hem piyasa kabulünü artıracak hem de çevresel düzenlemelere uyum sağlayacaktır. Bu noktada, çevresel yönetim sistemlerinin geliştirilmesi ve sertifikasyon süreçlerine katılım sağlanması, firmaların rekabet gücünü artırabilir. Çimento üreticileri, Suriye pazarında başarılı olmak için çevresel sorumluluklarını bilincinde olmalı, bu sorumlulukları iş stratejilerinin bir parçası haline getirmelidir.
Suriye çimento pazarı, ülkedeki siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanmasıyla birlikte önemli fırsatlar sunmaktadır. Çimento talebi, inşaat sektörünün yeniden canlanmasıyla doğrudan ilişkilidir. Savaş sonrası yeniden yapılanma süreci, aynı zamanda büyük bir çimento talebi yaratmaktadır. Bununla birlikte, pazardaki gelişmeler, sadece iç dinamiklerle değil, uluslararası ilişkilerle de etkilenmektedir. Özellikle, Suriye’nin uluslararası ticaret ilişkilerinin normalleşmesi durumunda, çimento talebinde belirgin bir artış gözlemlenebilir.
Sektördeki beklentilere göre, Suriye’nin inşaat endüstrisi, önümüzdeki yıllarda önemli bir büyüme yaşayabilir. Yüksek büyüme potansiyeli, yerli ve uluslararası yatırımcılar için cazip hale gelmektedir. Uzun vadeli stratejiler geliştirirken, çimento üretiminde yerli kaynakların kullanımı ve çevresel sürdürülebilirlik gibi konular, sektördeki en önemli değişkenler arasında yer alacaktır. Bu durum, hem maliyetlerin düşürülmesine hem de çevresel etkilerin azaltılmasına yardımcı olabilir.
Piyasa büyümesine etki eden bir diğer faktör ise, hükümetin altyapı projelerine vereceği destek olacaktır. Yeni konut projeleri, yollar, köprüler ve diğer alt yapı çalışmalarının teşvik edilmesi, çimento talebini artıran faktörler arasında sayılmaktadır. Ancak, uluslararası piyasalardaki dalgalanmalar ve iç siyasi belirsizlikler, Suriye çimento pazarında risk oluşturabilir. Bu nedenle yatırımcıların dikkatli bir analiz yapması, stratejilerini buna göre şekillendirmesi önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, Suriye çimento pazarında gelecekte geniş fırsatlar bulunmakta, ancak bu fırsatların değerlendirilmesinde dikkatlice planlama ve strateji geliştirme gerekliliği ön plana çıkmaktadır.
Suriye’ye çimento ihracatı gerçekleştirebilmek için öncelikle gerekli ihracat lisanslarının alınması ve belgelerin eksiksiz hazırlanması gerekmektedir. Bu belgeler arasında ticari fatura, paketleme listesi, menşe belgesi, gümrük beyannamesi gibi evraklar bulunur. İhracat sürecinde Türkiye’nin gümrük mevzuatına uygun hareket edilirken, Suriye’nin ithalat gereksinimleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Nakliye işlemlerinde ise genellikle deniz yoluyla taşımacılık tercih edilir; ancak, bazı durumlarda karayolu taşımacılığı da değerlendirilebilir.
Evet, Suriye’ye çimento ihracatı yapılabilmektedir. Ancak, ihracat işlemlerine başlamadan önce her iki ülkenin güncel mevzuatları, uluslararası yaptırımlar, ambargolar ve siyasi durumları dikkatle incelenmelidir. Bu önlemler, ihracat sürecinin yasal bir zeminde ilerlemesini sağlayarak olası sorunların önüne geçilmesine yardımcı olur.
Çimento ihracatında genellikle ticari fatura, paketleme listesi, menşe belgesi, gümrük beyannamesi, sevk irsaliyesi ve taşıma belgeleri talep edilmektedir. Bununla birlikte, Suriye’ye özgü ek belgeler de istenebileceğinden, hedef pazarın güncel ithalat gereksinimlerinin önceden öğrenilmesi ve ilgili evrakların tamamlanması oldukça önemlidir.
Çimento ihracatının kârlılığı, ihracat hacmi, lojistik ve gümrük maliyetleri, döviz kurları ile Suriye pazarındaki talebe bağlı olarak değişkenlik gösterir. Doğru pazar araştırması, stratejik fiyatlandırma ve risk analizi yapılarak kârlı bir ihracat gerçekleştirilebilir. Ancak, siyasi ve ekonomik belirsizlikler risk unsuru oluşturabileceği için dikkatli bir değerlendirme yapılması önerilir.
Ürünlerimizde ödeme yöntemi ürüne göre değişiklik göstermektedir. Bazı ürünlerde peşin ödeme şart koşulurken, bazı ürünlerimizde SBLC, DLC, LC, MT 103 gibi farklı ödeme yöntemleri kullanıyoruz. Ödeme yöntemleriniz çok esnektir ve kesinlikle en güvenli yöntemleri tercih ederiz
Ürünlerinizi teslim almadan önce ödeme prosedürünü başlatmak gereklidir. Ödeme yapmak için sizin bankanız ile bizim şirketimizin banka temsilcileri karşılıklı görüşerek ödeme yöntemi konusunu halletmektedir
Evet, hiçbir belge ve gümrük prosedürleri ile uğraşmadan bizim bütün ürünlerimizi toptan satın alabilirsiniz. Teslim almak istediğiniz adresi vermeniz yeterlidir. Karayolu, denizyolu, eğer müsaitlik varsa demiryolu ve talebe göre havayolu ile en hızlı şekilde teslimat şekillerimiz vardır. Şirketimiz navlun işlerini kendisi organize etmektedir
Biz kendimize ait binlerce üründen önce bir teknoloji şirketiyiz. Yapay zeka destekli iletişim kanallarımız ile hem sesli hem yazılı istediğiniz dilde gerçek kişilerle, müşteri destek hattımız ile 7 gün 24 saat iletişim kurabilirsiniz
Evet, Seri üretime geçmeden önce, numune ile kalitemizi birebir deneyimleyebilirsiniz. İsterseniz üretim yerlerimizi ziyaret edebilirsiniz, isterseniz de numune talep edebilirsiniz.
Toptan alım yapan müşterilerimize esnek MOQ seçenekleri sunuyoruz. Küçük miktarlarda deneme siparişleri verebilir, ardından büyük siparişlere geçebilirsiniz. Perakende satışımız yoktur ve toptan alımlardaki MOQ sınırımız her ürüne göre farklıdır. Detaylı bilgi için lütfen bizimle iletişim kurun
Neredeyse bütün ürünlerimiz Avrupa Birliği regülasyonlarına uygun üretilmektedir. Private Label üretim yaptırdığınızda sizde otomatik olarak bu belgeler ile ithalat yapabilirsiniz. Ürünüe göre farklılık göstermekte olup ISO, CE, FDA, Halal, GMP ve daha birçok uluslararası sertifikaya sahibiz. Her ürün sevkiyat öncesi kalite kontrolünden geçer ve test raporlarıyla birlikte gönderilir.
FOB, FCA, CIF, DAP ve diğer teslimat yöntemleri ile alakalı fiyat tekliflerini (FCO) lojistik ekibimiz en düşük nakliye maliyetleriyle hesaplar. Size FCO verebilmemiz için bizimle kurumsal iletişim kurmanız gerekmektedir. Bireysel talepleri ciddiye almayız. Bu sebeple şirket bilgileriniz ile bizimle iletişim kurmanız gerekmektedir
Daha önce on binlerce başarılı ihracat işlemi yaptık! Menşe şahadetnamesi (Certificate of Origin), ATR, EUR1, fatura ve diğer resmi belgeler hazır olarak sağlanır. Gümrük süreçlerinde sizin adınıza tüm işlemleri takip ediyoruz ve en hızlı geçişi sağlıyoruz.
Stoktaki ürünler için 1-3 gün içinde teslim yapabiliyoruz. Özel üretim için sipariş hacmine göre 3 -25 gün içinde teslimat süremiz vardır. Bu süreç etiketlerinizin hazırlanması, basılması, onaylanması, üretime verilmesi gibi süreçlere göre değişiklik gösterebilir. Üretim süreciniz anlık olarak size raporlanır ve zamanında teslimat sağlanır!
Avrupa, Orta Doğu, Asya, Afrika ve Amerika’da yüzlerce iş ortağımız var. Sürekli gönderim yaptığımız ülkeler var. Özellikle tarım ve enerji alanında faaliyetlerimiz çok yoğun olup, gübreler, tarım ürünleri, gıda ve mobilya gibi birçok sektörde kendi markalarımız var ve aktif olarak ihracat yapıyoruz.
Evet, size özel 'ücretsiz' bir şekilde marka veya ambalaj tasarımı yapıyoruz. Bizim belgelerimizi de kullanabileceğimiz için kendi markanızı oluşturmak ekstra hiçbir masraf yapmazsınız çünkü biz sizin için yapıyoruz
Diğer bütün soru, talep ve önerileriniz için info@globallyport.com adresine e-posta gönderebilirsiniz. Çok kısa zamanda içerisinde dönüş yapıyoruz. Globally Port şirketimiz kendi markaları üretim yapmakta olup birçok lokasyonda depoları ile stokta yapmaktadır. Hem stok hem üretim hattı için bizimle iletişim kurmanız gerekmektedir.